“Biz”dik hem bir vakit
Sonra o geldi
Önce selam, sonra tebessüm
Ne zaman döndü ayaküstü sohbet, çaylı geyiğe
Ben varken, bir de sen
Avuttum kendimi nedir lan bir selam
diye
Selam büyümüş biz bizken bir vakit
Bizim avuntu da oldu kıskançlık
Önce inanmadın, sonra kızdın
Hiç kızmadığın gibi kızdın
Samanlık yanmış, haberim yok,
kıvılcımdan
Tartışma doğurdu büyükten bir hüsran
Sustum, sustun, susmadı
İşte o zaman iş sarpa sardı
Biz bölündü tekil şahsa
Sen oldun, ben oldum, bir de o
Güneş sıkılmadan doğdu battı
O doğdukça ben öfkelendim
Sana kızdım, kendime kızdım, ama en
çok ona kızdım
Konuşmayabilirdik biz, ama konuşmayan
sendin
Farklı olan neydi bilemedim
Bilseydim hatamı keşke
Telafi ederdim belki
Ben sustum, sen durdun , o hep
konuştu
Ben hep sustum
Konuşunca hep susarsın diye sustum
Tek yanlış yek doğruyu götürmüş, onu
da bilemedim
O geldi, sen güldün, ben yine sustum
“Biz” olamadık tamam da “siz” neyin
nesi?
O varken, siz varken, üçüncülere karıştım.
Onun da senin de gelmişini
geçmişini...
0 yorum:
Yorum Gönder